dolgu sözcükler ne demek?

Dolgu Sözcükler

Dolgu sözcükler, konuşma veya yazıda anlamlı bir katkı sağlamayan, ancak akıcılığı artırmak, düşünme süresi kazanmak veya belirsizliği gidermek amacıyla kullanılan kelime veya ifadelerdir. Dolgu sözcükler, içeriğe herhangi bir anlam katmamasına rağmen, konuşmanın veya yazının doğal akışını sürdürmeye yardımcı olabilir. Ancak aşırı kullanımı, anlatımın kalitesini düşürebilir ve dinleyici veya okuyucuyu rahatsız edebilir.

Tanım ve İşlev

Dolgu sözcükler, genellikle konuşma dilinde daha yaygın olarak kullanılır. Yazılı metinlerde ise daha dikkatli bir şekilde düzenlenerek çıkarılması gereken unsurlar olarak kabul edilirler. Dolgu sözcüklerin temel işlevleri şunlardır:

  • Düşünme Süresi Kazanma: Konuşmacı, ne söyleyeceğine karar verirken veya bir sonraki cümleyi oluştururken dolgu sözcükleri kullanarak zaman kazanır.
  • Akıcılığı Sağlama: Dolgu sözcükler, konuşmanın veya yazının ritmini ve akıcılığını korumaya yardımcı olabilir. Özellikle spontane konuşmalarda, duraksamaları azaltarak daha doğal bir ifade sağlar.
  • Belirsizliği Giderme: Bazı dolgu sözcükler, konuşmacının kesin bir ifade kullanmaktan kaçındığı durumlarda, belirsizliği veya çekinceyi ifade etmek için kullanılabilir.
  • Dinleyiciyle Bağlantı Kurma: Bazı dolgu sözcükler, dinleyicinin dikkatini çekmek veya onlarla bağlantı kurmak amacıyla kullanılabilir. Örneğin, "anladın mı?" veya "değil mi?" gibi ifadeler, dinleyicinin katılımını sağlamayı hedefler.

Yaygın Dolgu Sözcükler

Türkçede yaygın olarak kullanılan dolgu sözcüklerden bazıları şunlardır:

  • "Şey": En sık kullanılan dolgu sözcüklerden biridir. Genellikle bir nesnenin veya kavramın adını hatırlamakta zorlanıldığında veya ifade edilmek istenen şey tam olarak belirlenemediğinde kullanılır.
  • "İşte": Bir konuya giriş yaparken veya bir şeyi vurgularken kullanılabilir.
  • "Hani": Bir şeyi hatırlamaya çalışırken veya bir şeyi açıklarken kullanılabilir.
  • "Yani": Bir şeyi açıklarken veya özetlerken kullanılır.
  • "Biliyorsun" / "Biliyorsunuz": Dinleyicinin bir şeyi zaten bildiği varsayıldığında veya dinleyiciyle ortak bir zemin oluşturmak amacıyla kullanılır.
  • "Aslında": Bir şeyi düzeltirken veya bir şeye açıklık getirirken kullanılır.
  • "Tabii" / "Tabii ki": Bir şeye katılırken veya bir şeyi onaylarken kullanılır.
  • "Değil mi?": Dinleyicinin onayını almak veya bir şeyi teyit etmek için kullanılır.
  • "Anladın mı?" / "Anladınız mı?": Dinleyicinin bir şeyi anlayıp anlamadığını kontrol etmek için kullanılır.
  • "Öyle": Bir şeyi onaylarken veya bir şeye katılırken kullanılır.
  • "Hmm" / "Eee" / "Öhö": Düşünürken veya konuşmaya devam etmek için zaman kazanırken çıkarılan sesler.
  • "Falan" / "Filan": Bir şeyleri sayarken veya örnekler verirken kullanılan genelleyici ifadeler.

Bu listede yer alan kelimeler ve ifadeler, kullanıldıkları bağlama göre dolgu sözcüğü veya anlamlı bir ifade olabilirler. Örneğin, "yani" kelimesi, bir şeyi açıklarken kullanıldığında dolgu sözcüğü olabilirken, bir sonucu ifade ederken anlamlı bir bağlaç görevi görebilir.

Dolgu Sözcüklerin Olumlu ve Olumsuz Yönleri

Olumlu Yönleri:

  • Akıcılık: Konuşmanın veya yazının akıcı olmasını sağlar.
  • Düşünme Süresi: Konuşmacıya düşünmek için zaman kazandırır.
  • Doğallık: Konuşmanın veya yazının daha doğal ve samimi görünmesini sağlar.
  • Bağlantı: Dinleyiciyle bağlantı kurmaya yardımcı olabilir.

Olumsuz Yönleri:

  • Anlam Kaybı: Anlatımın anlamını zayıflatabilir.
  • Dikkat Dağınıklığı: Dinleyicinin veya okuyucunun dikkatini dağıtabilir.
  • Profesyonellik Eksikliği: Profesyonel ortamlarda aşırı kullanımı, yetersizlik veya hazırlıksızlık izlenimi verebilir.
  • Tekrarlayıcılık: Sürekli aynı dolgu sözcükleri kullanmak, sıkıcı ve rahatsız edici olabilir.

Dolgu Sözcüklerden Kurtulma Yolları

Dolgu sözcüklerden kurtulmak veya kullanımını azaltmak için aşağıdaki yöntemler denenebilir:

  1. Farkındalık: Konuşurken veya yazarken hangi dolgu sözcükleri kullandığınızın farkına varın. Kendinizi kaydederek veya birinden geri bildirim alarak bu konuda daha bilinçli olabilirsiniz.
  2. Duraksama: Dolgu sözcüğü kullanma ihtiyacı hissettiğinizde, bunun yerine duraksamayı deneyin. Kısa bir sessizlik, düşünmek ve doğru kelimeyi bulmak için size zaman verecektir.
  3. Kelime Dağarcığını Geliştirme: Daha geniş bir kelime dağarcığına sahip olmak, kendinizi daha doğru ve etkili bir şekilde ifade etmenize yardımcı olacaktır.
  4. Konuşma Hızı: Daha yavaş ve kontrollü konuşmak, dolgu sözcüğü kullanımını azaltabilir.
  5. Pratik: Düzenli olarak konuşma pratiği yapmak, kendinize olan güveninizi artıracak ve dolgu sözcüğü kullanımını azaltacaktır.
  6. Hazırlık: Sunum veya konuşma yapmadan önce, konunuzu iyice hazırlayın ve ana noktaları belirleyin. Bu, ne söyleyeceğinizi bilmenize ve dolgu sözcüğü kullanma ihtiyacınızı azaltmanıza yardımcı olacaktır.

Dolgu Sözcüklerin Psikolojik Boyutu

Dolgu sözcüklerin kullanımı, kaygı, özgüven eksikliği veya stres gibi psikolojik faktörlerle ilişkili olabilir. Bu durumlarda, profesyonel%20yardım almak ve bu faktörleri ele almak, dolgu sözcüğü kullanımını azaltmaya yardımcı olabilir.

Dilbilimsel Açıdan Dolgu Sözcükler

Dilbilimde, dolgu sözcükler genellikle "discourse markers" (söylem işaretleyicileri) olarak adlandırılır. Söylem işaretleyicileri, konuşmanın veya yazının akışını düzenleyen ve konuşmacının veya yazarın niyetini ve tutumunu ifade eden dilbilimsel unsurlardır. Dolgu sözcükler, söylem işaretleyicilerinin bir alt kümesi olarak kabul edilebilir.

Sonuç

Dolgu sözcükler, konuşma ve yazıda yaygın olarak kullanılan, ancak anlamlı bir katkı sağlamayan kelime veya ifadelerdir. Doğru kullanıldığında akıcılığı artırabilirken, aşırı kullanımı anlatımın kalitesini düşürebilir. Dolgu sözcüklerin farkında olmak, kullanımını kontrol etmek ve azaltmak, daha etkili ve profesyonel bir iletişim kurmaya yardımcı olacaktır. Ayrıca, iletişim%20becerileri geliştirerek, dolgu sözcük ihtiyacını azaltmak mümkündür.

Kendi sorunu sor